Öncelikle bu yazıya Mabel Matiz’in Antidepresan şarkısıyla girmenin çok doğru olacağını düşündüğüm için hemen aşağıya ekliyorum.
Çağımızın görünmeyen en büyük hastalığı Stres!
Yok kansermiş yok alzheimermış yok başka bir şeymiş. Yok abi, onlar delikanlı hastalıklar. Onlardan ziyade bir de kahpe bir hastalık var, aynı arkanızdan iş çeviren insanlar kadar da şıllık bir hastalık. Çağımızın en büyük hastalığı, Türkiye’de çok küçük yaşlardan itibaren karşımıza çıkan bir hastalık olan stres!
Özellikle TR serveri için çok daha ön planda olan bu hastalığı ele alacak olursak gelişmiş ülkelerde genellikle haftalık seanslarda psikolog tedavisiyle azaltılabilen bu hastalığın gerçekten bir çaresi yok. Antidepresan da kullansanız alkol de alsanız bu arkadaş en boş anınızı kollar ve o anda sizi yakalar. Oysa o kadar gereksiz ve tedavisi o kadar kolay bir hastalık ki bu, alışkanlıklarımızdan dolayı vazgeçemiyoruz sadece.
Örneğin bugün yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri. Boşu boşuna ne kadar süredir stres yapıyoruz kendimize değil mi? Ne gerek var? Bazılarımız arkadaşlarıyla, aileleriyle bile küsmüş olabilir bu yüzden, ne gerek var abi?
Gerçekten her şey çok kötü olduğu için, en azından biz öyle düşündüğümüz için, elimizdeki iyilikleri unutuyoruz. Mesela bugün aynı zamanda anneler günüydü. Bugün bir çiçek alacak gücümüz varsa, sağlıklı şekilde nefes alıp bu anları yaşayabiliyorsak bunlara şükretmeliyiz aslında. Biz ne yapıyoruz? Bunları siktir edip elimizden kayıp gidenlerin stresiyle boğuşuyoruz. Evet aslında çok haklıyız, ekonomik bunalımdan, adalet ve yargının işleyişinden ya da diğer birçok şeyden mustarip olabiliriz ama bunlar elimizdeki pozitif şeyleri hissetmeye engel olmamalı, oluyor ve bu olduğunda o lanet stres bizi ele geçirip yok saçımızı beyazlatıyor yok başka hastalıklara sebep oluyor.
Oysa bir kurtulabilsek bu şeyden, bir öğrensek uzaklaştırmayı kendimizden… Her şey çok güzel olacak ama olmuyor, bugün siyasi sebepler yarın başka sebepler. Bu stres denen illeti çağırmaya hep bir bahanemiz var ama unutuyoruz uzaklaştırmayı sağlayacak şeyleri. O güzel şeyler keşke hiç çıkmasa aklımızdan, hiç uğramasa stres bize.
Bununla ilgili birçok uzman tarafından yazılmış birçok makale var, açın okuyun abi onları. Okumak yetmeyeceği için hayatınıza empoze edin, hayat akışınızda yer verin…
O zaman göreceksiniz her şeyin aslında o kadar kötü olmadığını, güzellikleri, güzel anları..
Kalın sağlıcakla..